16 Ağustos, 2007

s oluk // AĞUSTOS 2007 / BH SANAT- SAYI 5

“karanlığı gördüm o şehrin ışıklarında…”
şu kalyona manzarayız
sen ve ben
kendi cümlesine ünlem!

bir kesit alsam dudaklarından
bahar çıkıyor
kızarıyor kiraz

saçların yelkenli gözlerine
misafirliğe geliyor yaz

bir güz cümlesinde soluklanıp
aşınıyor su
güle naz

de sen // AĞUSTOS 2007 / BH SANAT- SAYI 5

“sızla(n)dıkça gergef
deseni gösterir iğne”

incecik aşk olarak gelip geçerdi ip
başından iğnenin
dikemeden yalnızlığını

yazdan evsiz iğde yaprağı
açmış yara
nazım kitabında
oysa ne demişti babam
necip fazıl oku(n)malı
yaradan çok yaradan’a bakmalı

babamdaki reçete: bu çocuk fazla kayısı
kıralım dalını çağla kalsın

kesilsin ağaç yaşken mutlak kesilsin
orman olmadan bir kibrite!
budak olsun otursun avluda

çamaşır ipine
kendini astı kuşlar bu akşam!

sayın bay ve bayan // TEMMUZ AĞUSTOS 2007/ TAFLAN EDEBİYAT DERGİSİ

“ömrün doldurur yanağımdaki gamzeyi
sen öpünce gül biter çene çukurumda
çöker göz çukuruma bir şiir…”


i
bir bakış düğüm atarken ağrıyış diğerine
terk ederken iplik deseni y akış sessizliği
nakış da kış
görünce zerdalideki neşeyi
içbükey endişeyi portakal kokusunda

ii
o mısır püskülünde sır
ellerim konuştu dün akşam
o hasırda gülleşen gövdeler kaç asır üzünç
yansıdı y üzümden kır ışık
taraçadaki boş şarap şişesine

ii
k esir esaretimi attım bir tam sayıya
dal dala orman olmaya gittik
birbirine tesir iki nehir
kol kola iki ağaç
yangına

sayın bay ve bayan sayın olarak
iki mayın yıllardır birbirinin
toprağına basmayı bekleyen iki kayın
önündeki evden rahatsızlanıp yıktıran!

iv
sayın bay ve bayan sayın ilk iz
boş bir kağıdın yırtılmasındaki ince anlam
sona vardıkça
sesinde çoğalan kavram

eğilmesin yeter ki dalın
eğilmesin
konmaz serçe
düşer yaprak!
ağustos tan eylül ağırlığını tartarak